Türkiye’nin tarım sektörü, 2023 yılını birçok zorluğa rağmen tamamladı. Tüm sektör için değerlendirildiğinde, 20 üründen 15’i artış sergilerken çiftçiler için kısmi bir memnuniyet sağladı . 5 üründe ise düşük fiyatlar ve rekolte kayıpları yaşandı. Geçen yılın şubat ayından sonra gelen iyi bahar yağışları, tahıl ürünleri grubunda rekolte artışlarına yol açtı. Bu artışlar, çiftçilerin biraz olsun rahatlamasını sağladı ve sektörde bir canlanma sağladı. Bununla birlikte, bazı ürünler düşük fiyatlar ve rekolte azalışları nedeniyle çiftçiler için zorlu bir dönem oldu. Tarım sektöründe yaşanan bu dalgalanmaların yanı sıra, çiftçilerin karşılaştığı diğer zorluklar ve sektördeki belirsizlikler de göz önüne alındığında, çiftçilerin bu dönemde dikkatli ve esnek olmaları önemli oldu.
2023 Yılında Üretim de Artış ve Düşüşler
Geçen yıl, buğday ve arpa üretimi önemli ölçüde artarak son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak, 2023’te mısır, pamuk, ayçiçeği, narenciye ve mercimek gibi ürünlerin ekimini yapan çiftçiler için oldukça zorlu geçti. Özellikle, geç hasat edilen ayçiçeği gibi ürünlerde aşırı kuraklık ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle rekolte yüzde 70’e varan kayıplara uğradı. Mısır, arpa ve narenciye gibi ürünlerde yüksek rekolte elde edilmesine rağmen, düşük fiyatlar çiftçilerin zarar etmesine yol açtı. Bu durum, üreticilerin daha geniş anlamda rekabet etmelerini ve pazardaki fiyat dalgalanmalarına daha fazla uyum göstermelerini gerektirdi.
Tarım sektörü, mazot, gübre, ilaç ve işçilik maliyetlerindeki artışların devam etmesiyle ciddi şekilde olumsuz etkileniyor. Bu durum, çiftçiler üzerinde baskı oluşturuyor. Ayrıca, sektörün büyüme performansı incelendiğinde, ilk çeyrekte yüzde -3,8 daralma yaşanırken, ikinci çeyrekte yüzde 1,2 ve üçüncü çeyrekte yüzde 0,3 büyüme kaydetti.
Büyüme rakamlarına odaklandığımızda, sektörün iyi bir yıl geçirmediği görülüyor. Özellikle depremin etkisiyle ilk çeyrekte ciddi bir gerileme yaşandı. Sonraki çeyreklerde toparlanma belirtileri görülse de sektör, istenen güçlü bir büyüme sergileyemedi. Tarım girdi maliyetlerindeki artışın devam etmesi, gıda enflasyonunda artışa yol açarak ek bir zorluk oluşturuyor. Bu durum, sektördeki çiftçilerin ve tüketicilerin üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.
BUĞDAY: 2023’te buğday üretimi, 22 milyon tonluk rekolteyle son yıllarda gözle görülür bir artış gösterdi ve üretimi yüzde 11,4 arttırdı. Devletin TMO aracılığıyla buğday üretimini destekleme ve alım politikası, yılı rekor seviyede alımla tamamladı. TMO, uluslararası piyasalardan bağımsız olarak buğday alım fiyatını önceki yıla göre yüzde 24 oranında artırarak açıkladı. Çiftçiler, fiyat konusunda tam anlamıyla memnun olmasalar da, rekolte artışıyla birlikte fiyatı dengelemiş oldular.
ARPA: Geçen yıl, buğdaydan sonra en çok ekilen ürün olan arpa üretimi yüzde 8,2 artarak 9,2 milyon tona ulaştı. Arpa üretimindeki artış ve fiyatın yüzde 21 yükselmesi, çiftçiler için olumlu bir yıl olarak değerlendirilebilir. Bu durum, buğdaydaki benzer artış eğilimini yansıtarak çiftçilere ek gelir sağladı.
PİRİNÇ: Son 2 yılda devletin belirlediği alım fiyatları ve genel piyasa koşullarındaki yükseliş, çeltik üreticileri için oldukça olumlu bir sezonu beraberinde getirdi. Bu yıl beklenen 950 bin ton rekolte ile birlikte çeltikte alım fiyatlarında ortalamada yüzde 50’lik bir artış gerçekleşti. Özellikle baldo çeşidinin serbest piyasada son dönemde kilogram başına 30 liraya kadar yükselmesi, üreticileri oldukça memnun etti. Bu durum, çeltik üreticilerinin gelirlerini artırarak sektördeki iyimserliği destekledi.
ŞEKER PANCARI: Son yıllarda üretim alanı genişleyen şeker pancarı, 2023’te yüzde 22,1’lik rekolte artışıyla yaklaşık 23.5 milyon tona ulaşması bekleniyor. Alım fiyatı ise önceki yıla göre ton başına yüzde 27,9 artarak bin 855 liraya yükseldi. Bu durum, pancar üreticileri için memnuniyet verici bir gelişme oldu ve üretimde artış eğiliminin devam etmesi bekleniyor. 2024 yılında da şeker pancarı üretiminde artış öngörülüyor.
ÇAY: 2023’te çay üretiminde sürgünlerde yaşanan rekolte kaybıyla birlikte sezonun 1 milyon 250 bin ton ile kapatılması bekleniyor. Gübre fiyatlarındaki artışın çay üretimindeki rekolte düşüşüne neden olduğu belirtiliyor. Rekolte düşüşüne rağmen, yaş çay alım fiyatı destek primi dahil kilogram başına yüzde 64 artışla 11.3 TL olarak açıklandı ve bu durum üreticileri memnun etti. Bu yükseliş, üreticilere destek olacak ve yaşanan rekolte kaybını bir nebze dengeleyecektir.
ZEYTİN: 2022’de zeytin üretiminde rekor seviyeler yaşanırken, 2023’te bu rakam yüzde 48,9’luk bir düşüşle 1.5 milyon tona geriledi. Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle İspanya ve İtalya’da rekor düşüşler yaşanması, dünya genelinde zeytinyağı fiyatlarının 12 dolara kadar yükselmesine neden oldu. Bu durum, iç pazarda da fiyatların artmasına yol açtı ve rekolte düşüşüne rağmen zeytin üreticileri için olumlu bir yıl oldu. Yüksek fiyatlar, rekolte kaybını bir ölçüde dengeleyerek üreticilere destek sağladı.
NOHUT VE FASULYE: Nohut üretimi geçen yıl TÜİK verilerine göre 580 bin ton olarak kaydedildi. Kuraklığın etkisiyle nohut, kalibre olarak daha küçük boyutlarda oluştu ve özellikle iri taneli 9 mm nohutta düşüş yaşandı. Yine de nohut, üreticiler için memnuniyet verici bir ürün olarak öne çıkıyor. Fasulye ise bakliyat ürünleri arasında önemli bir yere sahip. Geçen yıl fasulye rekoltesi 240 bin ton olarak gerçekleşti. Son dönemde üretim miktarında düşüş yaşanan fasulye, üreticiler için kazançlı bir ürün olmaya devam ediyor.
FINDIK: TÜİK verilerine göre fındık üretiminde bir gerileme yaşanmasına rağmen, 2023 yılında 650 bin ton rekolte elde edildi. Alım fiyatı önceki yıla kıyasla ortalama yüzde 55 artarak yükseldi. TMO’nun başlangıçta belirlediği 84 ile 82,5 lira arasındaki fiyatlar, daha sonra serbest piyasada 100 lirayı aşarak değer kazandı. Düşük rekolteye rağmen, fındık geçen yıl üreticiler için kazançlı bir ürün oldu.
İNCİR VE ÜZÜM: İncir üretimi, geçen yıla kıyasla yüzde 1,7 artışla 356 bin ton olarak gerçekleşti. Fiyat konusunda sorun yaşamayan çiftçiler, ihracat ve iç pazarda iyi bir yıl geçirdiler. Üzümde ise geçen yıl ciddi bir düşüş yaşandı. Üretim yüzde 18,4 oranında azalarak 3,4 milyon tona geriledi. Kuru üzümde alım fiyatındaki bir miktar artış, üreticiler için olumlu bir yıl olduğunu gösterdi.
KAYISI VE MUZ: Kayısı üretiminde 2023 yılında don olaylarının etkisiyle birlikte 750 bin ton rekolte elde edildi. Üretimin büyük bir kısmı, depremin etkilediği Malatya’da gerçekleşiyor. Düşük rekolteye rağmen, fiyatlar üreticileri memnun etti ve bu açıdan iyi bir yıl oldu. Muz üretimi ise Akdeniz Bölgesi’nde geçen yıl 930 bin ton olarak gerçekleşti. Girdi maliyetlerindeki artış ve fiyatların bu maliyetlere yakın olması, üreticileri yeterince memnun etmedi. Bu durum, muz üreticileri için daha zorlu bir yılın işaretlerini veriyor.
ANTEP FISTIĞI: Geçen yıl hasat döneminde alım fiyatların yaklaşık yüzde 100 artış göstermesi üretici için iyi bir hasat geçti. Antep fıstığı üretimi 176 bin ton rekolte olarak gerçekleşti.
ELMA: Türkiye’nin her bölgesinde yetişen elma rekoltesi ise 4.6 milyon ton oldu. Üretimde küçük bir düşüşe rağmen, ihracattan gelen talep ve iç piyasada da fiyatın iyi seviyede olması üreticisini memnun eden ürünler arasında yer aldı.
Çiftçiye kaybettiren ürünler
MISIR: 2023 yılında mısır üretimi 8,5 milyon tonla yeni bir rekor seviyesine ulaştı. Üretimin çoğunluğu, Konya, Şanlıurfa ve Adana gibi illerde gerçekleşti. Maliyetlerdeki yükselişe rağmen, fiyatlarda geçen yıla kıyasla yalnızca yüzde 5’lik bir artışın olması üreticileri memnun etmedi. Tahıl grubunda çiftçileri en çok olumsuz etkileyen ürünlerden biri oldu.
PAMUK: Pamuk üreticileri, önceki yılın ardından bu yıl da alım fiyatı bakımından zor bir dönem geçirdi. Fiyatlar maliyetlerin altında kaldığı için, üreticiler iki yıl üst üste kayıplarla karşılaştı. 2023’te pamuk üretimi önceki yıla göre yüzde 23,6 azalarak kütlü pamuk üretimi 2.1 milyon tona geriledi. Şanlıurfa, pamuk üretiminin son yıllarda yaklaşık yüzde 40’ını gerçekleştirirken, onu Aydın ve Diyarbakır takip etti. Pamuk, üreticiler için maliyetlerle ilgili yaşanan sıkıntılar nedeniyle kaybettiren bir ürün olarak öne çıktı.
AYÇİÇEĞİ: Geçen yıl, ayçiçeği üreticileri arasında en büyük olumsuz etkiyi yaşayanlar arasındaydı. Özellikle kuru ekim yapan Trakya’daki üreticiler, yüzde 70 gibi büyük bir rekolte kaybı yaşadılar. Diğer bölgeler genellikle sulu ekim yöntemini tercih ettiği için rekolteyi bu kadar olumsuz etkilemedi. Ancak buna rağmen, geçen yıl üretim yüzde 13,8 düşüşle yaklaşık 2.2 milyon tona geriledi. Uluslararası piyasalardaki fiyatların belli bir seviyede kalması ve iç piyasada artan maliyetlere rağmen, alım fiyatlarının düşük olması, üreticiler için zorlu bir yıl geçirmelerine neden oldu.
MERCİMEK: Geçen yıl mercimek rekoltesi yüzde 6 artışla 424 bin ton olarak gerçekleşti. Ancak, mercimek fiyatı hasat döneminde önceki yılla aynı olması ve hasat sonrasında çiftçilerin borçlarını kapatmak için aceleyle satmaları üreticileri memnun etmedi. Hasat döneminden bu yana geçen süreye rağmen kilogram fiyatı hala yaklaşık 19 lira civarında seyrediyor. Bu durum, üreticiler için beklentilerin altında kalan bir satış fiyatı olarak değerlendiriliyor.
NARENCİYE: Bu yıl narenciyede yaklaşık 8 milyon tonluk rekor bir üretim gerçekleşti ancak bu durum ürünlerin ağaçlarda kalmasına ve üreticilerin bahçelerini sökmelerine yol açtı. Özellikle limon ve mandalina gibi ürünlerde üçte bir oranında ürün ağaçlarda kaldı. Fiyatların maliyet seviyesinin altında olması ve ihracat için talep edilen desteklerin sağlanmaması, üreticilerin zarar etmesine neden oldu. Bu durum, özellikle narenciye üreticileri için sıkıntılı bir yıl oldu.