İtalya’da Nar Yetiştiriciliği: Masseria Fruttirossi Örneği

İtalya’da nar yetiştiriciliği her geçen gün güçlenmektedir. Ve bu yazımızda İtalya’nın en büyük nar üreticilerinden olarn Masseria Fruttirossi firmasının üretim aşamalarını inceleyeceğiz.

İtalya‘nın en büyük nar yetiştiricisi olan Masseria Fruttirossi şirketinin boyutları hakkında bir fikir sahibi olmak için 300 hektardan fazla ekili arazi, 4 farklı çeşit (Shany, Emek, Ako ve Wonderful), 13.000 m2 üzerine kurulu 7.000 m2’lik soğuk hava depoları, hasat sonrası 5 ay boyunca saklama imkanı sunan kontrol edilebilir atmosferli soğuk hava odaları gibi bazı rakamlardan bahsedebiliriz.

Apulia bölgesindeki Castellaneta’da (Taranto iline bağlı) bulunan tüm bağlar 2014 yılında dikilmiştir. Bitkiler, ‘Y’ direklerine ve çelik tellere bağlanarak şemsiye şeklinde yönlendirilir. Dikim mesafesi 5.70×2/3 m’dir ve su tasarrufu sağlamak ve aşırı yağışlarda su birikmesini önlemek amacıyla yükseltilmiş bir sıra üzerine yapılır. Bu sıranın üzerine ışık yansıtma özelliği olan bir film serilir, bu da homojen olgunlaşmayı ve yoğun meyve rengini sağlar.

Bitki beslemesi konusunda, Davide De Lisi, doğru bir ürün yönetimi için azot, fosfor ve potasyumun en önemli bileşenler olduğunu açıklıyor. Çiçeklenme ve meyve rengi için çinko ve demir vazgeçilmezdir. Meyvelerin çatlamasını önlemek için kalsiyum uygulanır. Şirket ayrıca toprağı zenginleştirmek için humus üretmek amacıyla bir solucan gübresi tesisi de bulundurmaktadır. Bu, kimyasal kullanımını azaltmaktadır. Sulama, bitkinin su ihtiyacını tespit eden tensiyometrelerle donatılmış bir hava istasyonuna bağlı otomatik bir sistemle yapılır.

Nar, meyvenin sağlıklı özellikleri nedeniyle piyasada yoğun talep görmektedir. Ancak yetiştiriciler, güzel bir meyve için daha iyi fiyatlar alırlar.

Masseria Fruttirossi’nin önlem stratejileriyle sınırlamaya çalıştığı birkaç abiyotik hastalık vardır. “Diken ve dallara sürtünme veya mekanik hasar nedeniyle meyve üzerinde oluşan çizikler, kubbe şeklinde yetiştirme ve yarı otomatik makineler kullanarak hasat ederek önlenebilir. Dengesiz su ve kalsiyum arzının neden olduğu yaralar ve çatlaklar, kontrollü sulama (hasattan hemen önce bile) ile azaltılır. Çok nemli (çiy) ve ardından yüksek sıcaklıklar nedeniyle oluşan doku nekrozu nedeniyle meydana gelen pas hastalığına karşı, meyvenin kabuğuna su geçirmezlik sağlayan ajanların kullanımını değerlendiriyoruz.”

“Güneş yanığına ve doluya karşı, farklı boyutlarda ve renklerde ağ örgüler kullanarak ve Y şeklinde yetiştirme sistemine ek olarak anti-dolu ağları kullanıyoruz. Bu ağlar sadece olası dolu yağışlarına karşı bitkileri korumakla kalmaz, aynı zamanda yanıkları önlemek için UV ışınlarının bir kısmını filtreler. Şu anda sadece 100 dönüm alanı kaplıyoruz, ancak önümüzdeki aylarda doluya ve güneş yanığına karşı korumayı 200 dönüm alana genişleteceğiz. İlkbahar donlarına karşı ise rüzgar türbinleri kullanıyoruz.”

Bitkilerin şu anda hangi aşamada olduğunu sorduğumuzda, “Şu anda tam çiçeklenme döneminde, yetiştiriciliğin en hassas aşaması. Geçen yıla göre ürün yaklaşık 10 gün gecikmiş durumda. Bu, sıcaklıkların tam olarak bitki gelişimi için uygun olmamasından kaynaklanıyor. Birkaç hafta içinde meyve oluşumunun nasıl ilerlediğini göreceğiz ve ardından yaklaşan hasat hakkında ilk tahmini verebileceğiz. İklim değişikliği ve olağandışı hava koşulları sürekli olarak bize zorluklar sunsa da, kendi tarım teknisyenlerimizle ve dış yetiştiricilerle iyi iletişim kurmaya çalışıyoruz ve meyvenin kalitesini korumaya veya yavaş yavaş iyileştirmeye çalışıyoruz” diyor De Lisi.