Amerika Tarım Bakanlığı (USDA) Türkiye hayvancılığı ile ilgili kapsamlı bir rapor yayınladı. Raporda 2023 yılındaki gelişmeleri içeren ve ek olarak 2024 yılına ilişkin önemli öngörüleri de içeriyor.

Amerika Birleşik Devletleri Ankara Büyükelçiliği’nden Tarım Uzmanı Sinem Duyum tarafından hazırlanan ve Amerika Tarım Bakanlığı tarafından yayınlanan rapora göre, yetiştiriciler başta yem olmak üzere artan girdi maliyetleri,hayvanlarını planlanandan önce kesmeleri nedenleriyle Türkiye’nin büyükbaş hayvan varlığının 2024 yılında art arda dördüncü kez azalması beklendiği ifade ediliyor.
Sığır eti üretiminin önümüzde ki yıl olan 2024’te yaklaşık 1.7 ton artacağı belirtilen raporda“Ancak bu artışa rağmen, sığır eti talebinin üretimi geride bırakmaya devam etmesi, perakende sığır eti fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturacak. Bu arada, bu yılın Ağustos ayında kıymanın kilogramı 300 liradan (11,35 dolar/kg) satılıyor. Bu rakam geçen yıla göre 2,5 kat fazla. Yüksek sığır eti fiyatlarını hafifletmek için Türk hükümeti, besi sığırı ve sığır eti ithalatına geçici olarak izin verdi. Ancak bu müdahaleler henüz tüketicilere anlamlı bir rahatlama sağlamadı” bilgisine yer veriliyor.
Sığır başı 15,6 milyona düşecek
Amerika Tarım Bakanlığının hazırlamış olduğu raporda hayvan varlığında azalmaya dikkat çekerek şu bilgilere yer verildi“ 2024 yılında büyükbaş hayvan varlığı üst üste dördüncü yılda da düşüşünü sürdürerek 15,6 milyon baş seviyesinde dip yapması bekleniyor. Çiftçiler sürülerini tasfiye etmeye devam ederken, her ne kadar son birkaç yıla göre daha yavaş bir tempoda olsa da, üretim maliyetlerinin süt için çiftlik fiyatını aşmaya devam edeceği tahmin edildiğinden, yıldan yıla hayvan varlığı tahminen 500 bin baş azaldı. Öngörülen daralmanın kısmen telafi edilmesine yardımcı olmak için hükümetin 2024 yılında besi sığırı ithalatına izin vermeye devam etmesi bekleniyor.”
Yem fiyatı 3 kat artması nedeni ile çiğ süt yüzde 35 arttı
Türkiye’nin geçen yıla oranla sığır sayısının yüzde 4 oranında yani yaklaşık 800 bin baş azalarak 16,2 milyon başa düşeceği tahmin edildiği belirtilen raporda, çiftçilerin,maliyetin altında kalan çiğ süt fiyatları nedeniyle süt ineklerini satmaya devam ettiği belirtildi. Çiftlikte ki bütçenin büyük bir bölümünün ayrıldığı hayvan yeminin fiyatının son birkaç yılda ikiye, hatta üçe katlandığı, buna rağmen, çiğ süt sadece yüzde 35 arttığı hazırlanan raporda yer alıyor.
İthalat, et ve sütteki pahalılığa fayda olamadı
Amerika Tarım Bakanlığının hazırlamış olduğu raporda büyük baş hayvanların azalması nedeniyle et ve sütteki perakende fiyatlarının da hızla artması raporda şöyle yer aldı: “ Perakende sığır eti fiyatlarındaki bu artışı dengelemek ve stokların yeniden inşasına yardımcı olmak için hükümet 2023 yılında besi sığırı ithalatına izin verdi. Ancak ithalat rakamları, artan sığır eti fiyatlarını frenlemede anlamlı bir fark yaratamayacak kadar küçük.
Zorlu piyasa koşulları nedeniyle son birkaç yıldır büyükbaş hayvan işletmelerinin sayısı azalıyor. Haziran 2023 itibariyle büyükbaş hayvan çiftliği sayısı bir önceki yıla göre yüzde 10 azalarak 1,1 milyona geriledi. 2024’e doğru daha fazla konsolidasyon bekleniyor. Hayvancılık sektörü geçen yıl, aralıklı şap hastalığı (FMD) salgınları ve binlerce çiftlik hayvanının ölümüne yol açan ve Güneydoğu’daki çiftlik altyapısını tahrip eden yıkıcı depremler nedeniyle gerilemelerle karşı karşıya kaldı. Ayrıca sektör, yıllardır hayvan sağlığı koşullarının kötü olması ile mücadele ediyor. Her yıl 400 bin buzağının ölümüyle sonuçlanıyor”
Süt üretiminde azalma görüldü
Çiftçilerin çiğ süt referans fiyatının çok düşük olmasından şikayetçi olduklarına dair yer verilen raporda: “Ulusal Süt Konseyi, Temmuz 2023’te çiğ sütün referans fiyatını litre başına 8,5 Türk Lirasından (0,31 Dolar/litre) yüzde 35 artırarak 11,5 TL’ye (0,43 Dolar) yükseltti. Bu artışa rağmen çiftçiler, referans fiyatın 12 TL’den (0,43 dolar) litre sütün maliyetini bile karşılamadığından çok düşük olduğundan şikayet etmeye devam ediyor. Bu devam eden eşitsizlik, çiftçilerin mali kayıplarını azaltmak için sürülerini satmaya devam etmelerinin ana nedenidir. Süt ineği sayısındaki azalma süt üretimini aşağı çekerek süt ve diğer süt ürünlerinin fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Yalnızca 2023 yılında süt üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında düştüğü tahmin ediliyor” denildi.
Genetik üretim nedeniyle ithalatta düşüş
Hayvan varlığı azalması ile suni tohumda kullanılan canlı hayvan genetiğinin üretim ithalat kısmında son yıllarda büyük bir düşüş yaşandığı raporda şöyle belirtildi: “ Boğa sperması üretiminde 2022’de yıllık yüzde 11 düşüşle 2,4 milyon doza geriledi. Aynı dönemde Türk Lirasındaki değer kaybı ve hükümetin hayvancılık genetiğine aşırı düzenleme yapması nedeniyle sperma ithalatı yüzde 33 düşüşle 3,2 milyon doza geriledi. Gelecekte canlı hayvan envanterlerini yeniden oluşturmak için Türkiye’nin yerli ve ithal hayvan genetiği kullanımını artırması gerekecektir.
Amerika Birleşik Devletleri, değer bazında Türkiye’nin sığır genetiği alanında lider, birim bazında ise ikinci büyük tedarikçisidir. ABD’den birim bazında boğa sperması ithalatı 2023’ün ilk yarısında geçen yıla göre yüzde 26 düştü. 2022 yılında ABD canlı hayvan genetiği ithalatı 7,9 milyon doları buldu”
Türkiye Hayvancılığı Canlı hayvan ithalatına devam edecek
Türkiye’nin büyük baş ithalatını devam ettireceğini söyleyen raporda ; 2023 yılında büyükbaş hayvan ithalatının 470 bin olacağı öngörülüyor. Raporda ithalat ile ilgili değerlendirmelere yer veriliyor: “Türkiye, bu yılın Ocak-Haziran döneminde yaklaşık 234 bin büyükbaş hayvan (361,4 milyon dolar) ithal etti; bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 400 daha fazla. Bu sayı bir önceki yıla göre neredeyse dört katına çıkıyor. Beklenen bu artış, yurt içi hayvan varlığının yeniden artırılması ve hızla artan perakende sığır eti fiyatlarının düşürülmesi ihtiyacına dayanıyor. 2024 yılında Türkiye’nin büyükbaş hayvan ithalatının yerli sığır stoklarında öngörülen daralmayı dengelemek amacıyla önceki yıla göre değişmeyerek 470 bin baş seviyesinde kalması bekleniyor. Tarihsel eğilimlere uygun olarak ithal edilen bu hayvanların çoğu, sığır eti üretimi için kullanılan besi sığırları olacak.
İthalat çoğunlukla Uruguay, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’dan yapılan besilik sığırlar oldu. Almanya, Danimarka ve Çek Cumhuriyeti’nden ise daha az miktarda süt damızlık hayvanı ithal edildi.
Mevcut piyasa koşulları göz önüne alındığında, 2023’ün geri kalan aylarında ve 2024’te ithalatın hızının artması bekleniyor.
2024 yılı için sığır ihracatının önceki yıla göre değişmeyerek 2 bin baş civarında olması öngörülüyor. Başlıca ihracat pazarları Azerbaycan ve Irak gibi komşu ülkeler olarak kalması muhtemeldir.
2023 yılında sığır eti ithalatının önceki yıla göre neredeyse dört kat artarak 9 bin 100 ton olması bekleniyor. Hükümetin yerli üreticileri korumak için ithalatı kısması nedeniyle 2024 yılında sığır eti ithalatının yıldan yıla daralarak 6 bin tona düşeceği tahmin ediliyor.”
Türkiye Hayvancılığı sektöründeki fiyat artışının nedeni dışa bağımlılık
Amerika Tarım Bakanlığı’nın Türkiye Hayvancılık Raporu’nda yem sorunu etraflıca ele alınıyor. Yemde ki fiyat artışına raporda şöyle yer verilmiş: “Hayvan yetiştiricileri, artan yem, gübre, işçilik, elektrik ve yakıt girdi fiyatları nedeniyle artan üretim maliyetleriyle mücadele etmeye devam ediyor. Hem süt hem de besi sığırı çiftçileri, özellikle de küçük çiftçiler, toplam çiftlik harcamalarının yaklaşık yüzde 80’ini oluşturduğu için yem maliyeti konusunda özellikle hassastır. TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu)’e göre hayvan yemi fiyatları bu yıl iki kattan fazla arttı.
Yem maliyetlerinin artmasının temel nedenlerinden biri TL’nin ABD doları karşısında değer kaybının sürmesi ve Türkiye’nin ithal yeme bağımlılığıdır. Geçen yılın Ağustos ayından itibaren TL, Dolar karşısında değerinin yarısını kaybetti. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de üretilen 27 milyon ton karma yemin yaklaşık yarısının ithal hammaddeden üretilmesi nedeniyle karma yemin fi yatı bu dış ekonomik baskılara karşı özellikle hassastır. Yem maliyetlerinin artmasına katkıda bulunan yerel yem üretimindeki azalma gibi başka faktörler de var. Yıllık kaba yem üretiminin 60 milyon ton olduğu tahmin edilirken, yerel uzmanlar talebin yaklaşık 72 milyon ton olduğunu tahmin ediyor. Yem üretiminin genişletilmesi hayvancılık sektörünün en önemli önceliklerinden biridir. Ancak gıda ürünleri aynı alanların bir kısmı için rekabet ettiğinden üretimi artırmak zordur. En önemli yem ürünleri yonca, silajlık mısır, fiğ, yonca ve yulaftır. Ayrıca kuraklık, gelişmiş yem tohumlarının bulunmaması ve mevcut mera alanlarının kötü yönetimi yem üretimine de zarar vermektedir. En büyük mera alanları Doğu ve İç Anadolu bölgelerinin yanı sıra Karadeniz bölgesindedir. Bu bölgenin bir kısmı, özellikle de Doğu Anadolu, kuraklık koşullarıyla mücadele ediyor. Bu kurak bölgelerdeki otlatma kalitesinin düşük olduğu değerlendirilmekte. Ve bu da karkas veriminin düşmesine neden olmaktadır.”
Uzmanlara göre, yüksek verimli, kuraklığa dayanıklı yem bitkilerinin yetiştirilmesi, ülkenin hayvancılık sektörünün gelecekte ayakta kalması açısından büyük önem taşıyor.
Türkiye hayvancılığı hakkında görüşlerinizi bizimle yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.